19. yüzyılın ortalarında yaşanan ve Osmanlı-Rus rekabetinin en çetin yüzleşmelerinden biri olan Kırım Savaşı (1854-1856), yalnızca askerî bir çatışma değil aynı zamanda modern savaşların doğuşunu hazırlayan tarihsel bir dönemeçtir. Bu savaş, ilk defa telgrafla haberleşmenin, buharlı gemilerin ve savaş muhabirlerinin etkili biçimde devreye girdiği bir cephe olmasının yanı sıra Avrupa kamuoyunun bir savaşa bu denli yakın mercek tuttuğu ilk büyük askerî mücadelelerden biri olmuştur.
Elinizdeki eser, bu küresel çatışmanın Osmanlı cephesine dair çarpıcı gözlemler sunan nadir kaynaklardan biridir. Britanyalı yazar ve gözlemci J. E. Alexander’ın kaleme aldığı hatırat, savaşın hemen ardından yayımlanmış ve hem Osmanlı ordusuna hem de müttefiklerin savaş anlayışına içeriden bir bakış sunmuştur. Alexander, yalnızca savaş meydanlarındaki çarpışmaları savaşın stratejik boşluklarını, askerlerin konuşlanış biçimlerini, cephe hattında savaş dışındaki sıkıntıları, sağlık hizmetlerinin niteliğini, cephe hattındaki basit sorunların büyük sonuçlarını, ölümü normalleştiren erleri ve Osmanlı askerinin moral durumunu da tarafsız bir gözle aktarmaktadır.
Alexander’ın betimlemeleri, dönemin savaş coğrafyasını yalnızca haritaya dökülmüş bir alan olmaktan çıkararak insan hikâyeleriyle örülü bir deneyim alanına dönüştürmektedir. Gözlemleri, savaşın asker üzerindeki psikolojik etkilerini anlamaya yönelik kıymetli ipuçları sunarken, Osmanlı ordusunun iç yapısına dair Batılı bir gözlemciden edinilen bilgilerle tarihsel bir boşluğu da doldurmaktadır.
Yazarın Portresi: J. E. Alexander Kimdir?
Peki, eserin yazarı olan Sir James Edward Alexander kimdi? 1803 İskoçya doğumlu yazar, Kraliyet Askeri Akademisi’nde eğitim almış ve İngiliz ordusunun pek çok savaşında görev almış bir askerdir. Sadece askeri değil aynı zamanda siyasi ve coğrafi konularda da İngiltere için hizmet etmiş olan J. E. Alexander, pek çok eser kaleme alarak seyahat ettiği bölgelerde elde ettiği bilgi ve tecrübeleri de gelecek nesillere aktarmıştır.
Kırım Harbi’nin askerî, lojistik ve sosyal boyutlarını sahadan izlenimlerle birleştiren Şarkta ve Garpta Askerlik, modern savaş tarihine ilgi duyan okuyucular ve Osmanlı askerî yapısını daha yakından tanımak isteyen araştırmacılar için eşsiz bir kaynak niteliğindedir. Hatırat, aynı zamanda dönemin uluslararası diplomasi ilişkilerini ve Osmanlı ordusunun modernleşme çabalarının sınırlarını da gözler önüne serer.